Kimola Bülten #88: Ne Dedin Sen?
İletişim ve araştırma profesyonelleri için hazırlanan içgörüler, tüketicileri anlamaya yönelik araştırmalar ve tüketici verilerinin kullanım dünyası ile ilgili bu haftanın öne çıkan haberleri sizlerle!
Herkesin aklında tek bir soru
OnePoll tarafından 1.003 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırma, Will Smith'in 2022 Oscar Ödülleri’nde komedyen Chris Rock'a attığı tokada dair insanların ne düşündüğünü ortaya koyuyor. Araştırmanın önemli çıktılarına göre, her üç kişiden ikisi, Smith'in şiddetli tepkisinden dolayı gerçekten suçlanması gerektiğini düşünüyor. Ancak bu, çoğu insanın Rock'ın tarafını tuttuğu anlamına gelmiyor. Katılımcıların %76,5’i Pinkett Smith ile dalga geçmenin uygunsuz olduğunu düşünüyor. İlginç bir şekilde, erkeklerin neredeyse yarısı (%48), kadınların %38'ine kıyasla şakanın gereksiz olduğunu söylüyor. Öte yandan katılımcıların %30’u bu olayın “kesinlikle” kurgu olduğuna inanıyor.
Kadınlar regl döneminde sosyal izolasyon eğiliminde
Cora adına OnePoll tarafından 2.000 katılımcı ile yürütülen araştırma, kadınların yarısından fazlasının regl dönemlerinde kendilerini hiç rahat hissetmediklerini ortaya koyuyor. Araştırmanın dikkat çeken verilerine göre, regl olan kadınların %61'i rahatsızlığın hayatlarını birden fazla durumda olumsuz etkilediğini belirtiyor. Kadınların %51'i regl döneminde cinsel ilişkiden kaçındığını, %45'i fiziksel egzersizi ertelediğini ve %41'i sosyalleşmekten kaçındığını söylüyor. Öte yandan katılımcılara regl döneminde kendilerini neyin daha rahat hissettirdiği sorulduğunda, olmazsa olmazlar listesinin başında rahatlatıcı yiyecekler (%44) ve ağrı kesiciler (%42) geliyor.
İnsanlar tüketici olarak görülmek istemiyor
CTPBoston tarafından 1.200 ABD’li katılımcı ile gerçekleştirilen araştırma, katılımcıların kim olduklarının yalnızca bir kısmını ifade ettiği için tüketici olarak görülmekten bıktığını ve satın aldıkları markalardan daha fazla kişiselleştirme görmeyi arzuladığını gözler önüne seriyor. Araştırmanın öne çıkan verilerine göre katılımcıların %64'ü, kendilerini insani düzeyde anlayan ve kişisel ihtiyaçlarını karşılayan markalarla iş yapmayı tercih ettiklerini söylerken; yalnızca %35'i her şeyi iş olarak tutmak ve ortalama bir tüketici gibi muamele görmek istiyor. Öte yandan katılımcıların neredeyse %77'si, kendileriyle kişisel düzeyde iletişim kuran bir marka için prim ödemeye hazır olduklarını belirtiyor. Ayrıca, her 10 kişiden 6'sı sadakati ödüllendiren markalardan, 10 kişiden 4’ü ise kendileriyle gerçek ilişki içinde olan markalardan daha fazla ürün ve hizmet satın alacağını söylüyor.
Metaverse’e hazır mıyız?
Zappi'nin Birleşik Krallık ve ABD’de 2.000 katılımcı ile gerçekleştirdiği araştırma, metaverse’e karşı tüketici ilgisine ve aşinalığına mercek tutuyor. Araştırmanın dikkat çeken bulgularına göre, katılımcıların %85'i şu anda metaverse’de favori markaları veya topluluklarıyla etkileşim kurma arzusuna sahip değil ve yalnızca beşte biri (%20) metaverse’de alışveriş yapma isteğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, katılımcıların yarısından fazlası (%52), metaverse'i günlük işlerini yapmak ve kariyerlerini geliştirmek için bir platform olarak görmüyor. Öte yandan, katılımcıların üçte biri (%32) metaverse'de oyun oynamaktan heyecan duyuyor ve %28'i onu dış dünyayla bağlantısını kesmek ve sosyalleşmek için bir platform olarak benimsiyor.
Maske takmak kişisel bir tercihe dönüşüyor
AirPop tarafından ABD’de 1.000 yetişkinin katılımıyla yürütülen bir araştırma, Covid-19 salgını ile hayatımızın bir parçası olan maskelerin geleceğini inceliyor. Araştırmanın önemli çıktılarına göre, katılımcıların %49 maske takmaya devam edeceklerini söylüyor. Ayrıca, 29 yaş ve altı bireylerin %89'u yaşlıları ve savunmasız kişileri korumak için maskeden vazgeçmeyeceğini belirtiyor. Katılımcıların %29’u ise çocuklarını okula maske ile göndermeye devam edeceklerini söylüyor. Sonuç olarak bulgular, maskelerin pandemik bir zorunluluktan kişisel bir tercih meselesine geçişini vurguluyor ve insanların maskeyi kendilerini ve başkalarını korumada önemli bir araç olarak benimsediğini gösteriyor.
İlginç Bilgiler
Google'ın attığı ilk tweet "I'm 01100110 01100101 01100101 01101100 01101001 01101110 01100111 00100000 01101100 01110101 01100011 01101011 01111001 00001010" idi.
İkili kodlar İngilizce'ye çevrildiğinde bu tweet, "Kendimi şanslı hissediyorum” anlamına geliyor.