Kimola Bülten #85: Dünya Tersine Dönse Vazgeçmem!
İletişim ve araştırma profesyonelleri için hazırlanan içgörüler, tüketicileri anlamaya yönelik araştırmalar ve tüketici verilerinin kullanım dünyası ile ilgili bu haftanın öne çıkan haberleri sizlerle!
Toplum maskeden vazgeçmiyor
Tüketiciler sohbet robotuyla konuşmayı tercih ediyor
Tidio’nun ABD’li 750'den fazla tüketiciyle yaptığı araştırma, tüketicilerin sohbet robotlarıyla etkileşim kurmaktan elde etmeyi bekledikleri en popüler faydaları ortaya koyuyor. Araştırmada tüketicilere belirli müşteri hizmetleri sorunlarını çözmek için bir sohbet robotuyla mı yoksa bir insanla mı iletişim kurmayı tercih edecekleri sorulduğunda; tüketiciler sipariş durumunu kontrol etmek (%71), ürün aramak (%67) ve fırsatlar ve indirimler hakkında bilgi almak (%62) gibi durumlar söz konusu olduğunda sohbet robotlarını tercih edeceğini belirtiyor. Ürün iadeleri (%46), bir sorunu giderme (%40) veya müşteri hizmetlerinden şikayet etme (%28) gibi durumlar ise insani yardım yerine bir sohbet robotunun daha az tercih edildiği durumlar arasında yer alıyor.
Tüketici sanal evrene inanmıyor
Klaviyo tarafından 1.000 ABD'li tüketiciyle gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, birçok insanın sanal evrenin ne olduğu hakkında hiçbir fikri yok. Araştırmanın öne çıkan verilerine göre 18-24 yaş grubundakilerin %41'i, 25-34 yaş grubundakilerin %34'ü ve 55+ yaş tüketicilerin %61'i sanal evrenin ne olduğunu bilmiyor. Ayrıca, katılımcıların %17'si "metaverse"ün sadece Facebook olduğuna inanıyor. Daha da kötüsü, katılımcıların %78'i bunun sadece pazarlama aldatmacası olduğunu, %30'u da kesinlikle abartı olduğunu düşünüyor. Buna ek olarak, 18 ila 24 yaşındakilerin %40'ı, NFT kavramını anlamıyor ve %32'si onlara yatırım yapmayı asla düşünmeyeceklerini söylüyor.
Kötü müşteri hizmetleri markaları riske atıyor
Coveo tarafından ABD ve Birleşik Krallık’ta 18 yaş ve üzeri 4,000 yetişkinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırma, tüketicilerin müşteri hizmetleri deneyimleri ile marka bağlılıkları arasında bir ilişki olup olmadığını ele alıyor. Araştırmanın dikkat çeken verilerine göre tüketicilerin %96'sı, yetersiz müşteri hizmeti deneyimlerinin marka bağlılıklarını etkilediğini söylüyor. Araştırmaya katılanların beşte biriden fazlası (%22) çelişkili bilgilere sahip olmaları durumunda bir markayı terk edeceklerini belirtirken, Baby Boomer katılımcılarının %52'si bir müşteri hizmetleri temsilcisine ulaşamadıklarında bir markayı bırakacaklarını belirtiyor. Öte yandan Z kuşağının %40’ı, bir sorunu kendi başlarına çözemezlerse bir markayı terk edeceklerini söylüyor. Bu da genç nesillerin bir sorunu kendi kendilerine çözmeyi tercih ettiklerini gösteriyor.
Tüketici çeşitlilik görmek istiyor
STARZ’ın UCLA ile ortaklaşa olarak gerçekleştirilen küresel bir araştırma; çeşitli, özgün ve kapsayıcı medya temsiline yönelik tüketici algılarını ve taleplerini incelerken ekrandaki çeşitliliğin ve kamera arkasındaki çeşitliliğin izleyicilerin içeriği seçmesinde önemli etkenler olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmanın öne çıkan verilerine göre erkeklerin %41'ine kıyasla, kadınların yalnızca %35'i kimliklerinin güncel medya içeriğinde iyi temsil edildiğini belirtiyor. Ayrıca katılımcıların %57,4'ü, sahne arkasındaki insanların farklı geçmişlere sahip olmasının kendileri için önemli olduğunu söylüyor. Araştırmaya katılanların %64,8'i TV/medyada kendilerininkinden farklı gruplardan/geçmişlerden gelen insanları görmenin diğerlerine karşı daha fazla empati duymalarını sağladığını söylüyor.
İlginç Bilgiler
Film fragmanları ilk olarak filmden sonra gösterildi, bu yüzden onlara "fragman (trailer)" deniyor.