Kimola Bülten #74: Metaverse de bizi görecek mi?
İletişim ve araştırma profesyonelleri için hazırlanan içgörüler, tüketicileri anlamaya yönelik araştırmalar ve tüketici verilerinin kullanım dünyası ile ilgili bu haftanın öne çıkan haberleri sizlerle!
Metaverse’den beklenen iyi ve kötü şeyler var
Tidio’nun çeşitli yaş ve cinsiyetten 1.050 kişiden elde ettiği verileri incelediği araştırma, Metaverse'e yönelik kamu algısını ele alıyor. Araştırmanın ilgi çekici çıktılarına göre, katılımcıların %77'si aktif olarak Metaverse'in kullanıcılara zararlı olacağına inanıyor. Bu %77'nin ortak potansiyel sorunları ise sırasıyla simüle edilmiş sanal dünyaya bağımlılık (%46), mahremiyet sorunlarında keskin bir artış (%41) ve potansiyel zihinsel sağlık rahatsızlıkları (%41). Öte yandan katılımcıların Metaverse'den beklediği bazı iyi şeyler de var. Araştırmaya katılanların %52'si çevrimiçi iş yapma açısından çok fazla potansiyel görüyor, nüfusun %37'si dünya çapında sanal olarak seyahat etmek için teknolojiyi kullanmak istiyor ve %61'i bungee jumping veya paraşütle atlama gibi ekstrem sporları sanal sınırların güvenliği içinde denemeyi çok istiyor.
Üç kişiden biri yılbaşı için ikinci el hediye alacak
Oxfam tarafından görevlendirilen ve İngiltere’de yılbaşını kutlayan 2.000 yetişkinin katıldığı bir araştırmaya göre, çevre bilincine sahip bir dizi insan bu yıl "ikinci el" bir yılbaşı geçirmeye hazırlanıyor. Araştırmanın öne çıkan bulgularına göre, katılımcıların yaklaşık dörtte biri bu Noel'de israftan kaçınmak için satın alma alışkanlıklarını değiştiriyor ve %31'i daha çevre dostu olmak için ikinci el hediye almayı planlıyor. Ayrıca katılımcıların %62'si, ikinci el ürün satın alırken mevcut iklim krizini önemli bir faktör olarak gördüğünü belirtiyor. Öte yandan, katılımcıların %19'u kullanılmış bir hediyeyi Noel hediyesi olarak aldıklarında "minnettar" hissedeceklerini söylerken; her 10 yetişkinden biri ikinci el bir hediye aldıklarında "hayal kırıklığına uğrayacaklarını" söylüyor.
Toplantılar dinleniyor mu?
Pexip için Brightvision tarafından Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'daki 11 ülkede 246 üst düzey yönetici ile gerçekleştirilen araştırma, modern kuruluşlarda video iletişiminin rolüyle ilgili verileri ortaya koyuyor. Araştırmanın öne çıkan verilerine göre, katılımcıların üçte ikisinden fazlası (%71) her gün video konferans araçlarını kullandığını belirtiyor. Ayrıca iş liderlerinin %81’i, çalışan motivasyonunu artırmak için videonun e-posta gibi iletişim yöntemlerinden daha üstün olduğunu itiraf ediyor. Öte yandan, katılımcıların %68’i son derece hassas bilgilerin paylaşıldığı kritik toplantılar için güvenlik ve gizliliğin önemli hususlar olduğuna inanıyor.
Tüketici, nicelikten çok niteliğe değer veriyor
Yelp adına araştırma şirketi Kelton tarafından ABD’de 1.500 katılımcı ile yapılan araştırma, yorumları neyin güvenilir kıldığını ele alıyor. Araştırmanın önemli bulgularına göre, katılımcıların 10'da 7'si, nadiren yorumlarını incelemeden bir işletmeye gittiklerini söylüyor Ve her 4 kişiden 3'ü geçmişte olduğundan daha fazla çevrimiçi inceleme okuduklarını söylüyor. Ayrıca araştırmaya katılanların %97'si, bir yıldız derecelendirmesinin yanı sıra yazılı incelemelerin yerel bir işletmeyle ilgili en yararlı çevrimiçi inceleme türü olduğuna inanıyor. Ek olarak, beşte üçe yakını (%59), inceleme metni olmayan bir derecelendirmenin hiçbir şekilde inceleme olarak değerlendirilmemesi gerektiğine inanıyor. Araştırma genel olarak, incelemeleri okuyan kişilerin nicelikten çok kaliteye değer verdiğini ortaya koyuyor.
Tüketicilerin %53’ü çevresel etiketlere güvenmiyor
Euroconsumers tarafından Belçika, İtalya, Portekiz ve İspanya'da yürütülen araştırma, yeşil yıkamaya karşı gerçek yeşil iddiaların doğrulanması söz konusu olduğunda bir bilgi boşluğunu gözler önüne seriyor. Araştırmanın dikkat çeken verileri, tüketicilerin etiketlere bilinçli harcamaya geçiş için gerekli araçlar olarak değer verdiğini ve çoğu kişinin böyle bir değişikliği benimseme arzusunu da gösteriyor. Buna göre, katılımcıların %93'ü 'iyi ekolojik davranışı' biraz ila çok önemli olarak değerlendirdiğini; %86’sı şimdiden bazı olumlu adımlar attığını ve %95'i, satın alma kararlarını yönlendirmek için her zaman ürün etiketlerini kullandıklarını söylüyor. Öte yandan, %54'ü bir ürünü çevresel olarak etiketlemenin kafa karıştırıcı ve bir pazarlama hilesine benzediğini düşünüyor. Katılımcıların %53'ü de doğru ve yanlış yeşil iddiaları ayırt edemediğini itiraf ediyor.
İlginç Bilgiler
Kamuya sunulan ilk sosyal ağ SixDegrees.com'dur.
Kullanıcıların e-posta adresleriyle kaydolmasına, bireysel profiller oluşturmasına ve kişisel ağlarına arkadaş eklemesine olanak sağlayan ilk platformlardan biriydi.