Kimola Bülten #60: Zoom'da Değilim Olabilirim
İletişim ve araştırma profesyonelleri için hazırlanan içgörüler, tüketicileri anlamaya yönelik araştırmalar ve tüketici verilerinin kullanım dünyası ile ilgili bu haftanın öne çıkan haberleri sizlerle!
Karantina ve Zoom etkisi
Lycored'un ABD ve İngiltere'de 562 tüketiciyle gerçekleştirdiği araştırma, karantina sırasında tüketicinin güzelliğe daha fazla odaklandığını gözler önüne seriyor. Araştırmanın öne çıkan verilerine göre İngilizlerin yaklaşık üçte ikisi (%35), karantina sırasında fiziksel görünümlerinin kendileri için daha önemli hale geldiğini söylerken; %26’sı daha az önemli hale geldiğini söylüyor. Amerikalıların ise %48'i, nasıl göründükleri konusunda daha fazla endişe duyuyor. Öte yandan, fiziksel görünüşe odaklanmanın artışına yol açan bir diğer neden de “Zoom etkisi”. Ankete katılan Amerikalıların yarısından fazlası (%54), görüntülü görüşmelere daha fazla zaman ayırmanın genel olarak fiziksel görünümleri hakkında daha fazla düşünmelerine neden olduğunu söylüyor. Davranış değişiklikleri açısından, katılımcıların %34'ü "Zoom etkisi" nedeniyle yeni bir saç bakım rutini denediğini, %29'u ise farklı güzellik veya bakım ürünleri kullandığını belirtiyor.
Ürün iadeleri her zamanki gibi yaygın
PowerReviews’ın 7.688 ABD'li tüketici ile gerçekleştirdiği araştırma, ürün iadeleri konusunda tüketici görüşlerini inceliyor. Araştırmanın öne çıkan bulgularına göre alışveriş yapanların %72'si, internetten satın aldıkları ürünleri pandemi öncesi ile aynı oranda iade ettiklerini belirtiyor. En çok iade edilen ürün kategorilerinin başında ise giyim (%88), ayakkabı (%44) ve elektronik (%43) geliyor. Ayrıca, katılımcılara ürünleri neden iade ettikleri sorulduğunda öne çıkan üç neden; ürünün uymaması (%70), ürünün hasarlı veya kusurlu olması (%65) ve ürünün açıklamaya uymaması (%49) şeklinde. Araştırmadaki bir başka önemli çıktı da kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin, müşterinin bir ürünü iade etme olasılığı üzerinde önemli bir etkisinin olması. Alışveriş yapan her üç kişiden ikisi, satın almadan önce kullanıcı yorumlarını görüntüleyebildikleri takdirde bir ürünü iade etme olasılıklarının daha düşük olacağını söylüyor.
İnsanların %53'ü diş sağlığını önemsiyor
Sunstar’ın 15 ülkede 15.000 kişiden elde ettiği verileri içeren 2021 Küresel Sağlıklı Düşünce Raporu, pandemi sırasında hangi ülkelerin ağız sağlığı üzerinde en kötü etkiyi gördüğüne ve hangi ülkelerin dişlerine baktığına dair fikir veriyor. Araştırmanın dikkat çeken verilerine göre, günde iki kez diş fırçalayan (%63) ve büyük olasılıkla diş ve ağız sağlığı ile ilgili herhangi bir sorunları olmadığını bildiren (%40) ülke İngiltere. Ayrıca İtalyanların, Arjantinlilerin ve Britanyalıların %33'ü ile İspanyolların %32’si dişlerini fırçalamayı asla unutmayan ülkeler. Dişlerin en büyük düşmanlarından biri olan şekerli atıştırmalıklardan ve içeceklerden kaçınamayan (sadece %7'si kaçınıyor) ve doğal olarak en fazla dolguya sahip ülke ise Japonya: Üçte ikisinden fazlasının en az bir dolgusu ve %20'sinin beş veya daha fazla dolgusu var. Öte yandan, dişleriyle en mutlu olanlar Hollandalılar ve %18'i gülümsemelerini iyileştirmek için herhangi bir kozmetik tedavi istemediğini belirtiyor.
Cep telefonu kullanıcıları 5G'den haberdar
Northridge Group’un ABD’de 17-70 yaş arası 1.400 cep telefonu kullanıcısıyla yaptığı araştırma, cep telefonu kullanımındaki trendleri ve 5G için tüketici beklentilerini vurguluyor. Araştırmanın dikkat çeken verileri, ankete katılanların %55'inin, cihaz arızası ve pil sorunları nedeniyle geçen yıl yeni bir telefon satın aldığını; %24'ünün de operatör değiştirdiğini gösteriyor. Öte yandan, cep telefonu kullanıcılarının %98'i 5G'yi duymuş ve %63'ü en azından faydalarını anlamış görünüyor. Çoğunluk 5G'yi daha yüksek hızlarla ilişkilendiriyor. Araştırmanın şaşırtıcı olmayan bulgularından bir diğeri ise, Z kuşağının cep telefonu kullanma davranışı: Z Kuşağı'nın %69'u telefonlarında uzun biçimli video (TV/film) izlerken, diğer tüm kuşakların yalnızca %39'u telefonlarını bu amaçla kullanıyor. Bu da Z kuşağını diğer yaş gruplarından ayıran en büyük boşluğu temsil ediyor.
Podcast dinlemekten daha fazlası
NCSolutions tarafından ABD’de 2.043 tüketici ile gerçekleştirilen araştırma, podcast'lerin ana akım haline geldiğini ve tüketicilerin en sevdikleri podcast programlarını dinlemekten fazlasını yaptığını ortaya koyuyor. Araştırmanın öne çıkan verilerine göre, tüm podcast dinleyicilerinin %42'si podcast'te bir reklam duyduktan sonra bir satın alma gerçekleştirdiğini söylerken, %34'ü iki veya daha fazla kez ürün satın aldığını söylüyor. Ayrıca, tüm dinleyicilerin %42'si bir podcast reklamını duyduktan sonra yiyecek ve içecek ürünleri, %35'i güzellik ve bakım ürünleri ve %31'i sağlık ve zindelik ürünleri satın alıyor. Öte yandan, podcast dinleyicilerinin üçte biri (%33), bir podcast sırasındaki reklamların, markaların onlara erişmesi için iyi bir yol olduğunu ve %27'si reklamları dinlemenin eğlenceli olduğunu belirtiyor. Ek olarak, hostun bir ürünü onayladığını duyduklarında dinleyicilerin %36'sı, ürünü araştıracaklarını ve %28'i ürüne dikkat etme veya ürünü hatırlama olasılıklarının daha yüksek olduğunu söylüyor.
Tüketici aşı durumunu en önemli endişe olarak görmüyor
Censuswide tarafından İngiltere, ABD, Fransa ve Almanya'da en az bir Covid-19 aşısı olmuş 4.156 tüketici arasında gerçekleştirilen araştırmaya göre, İngilizlerin yaklaşık dörtte üçü (%73), etkinliklere katılırken aşı durumunu en önemli endişe olarak görmüyor. Araştırma verileri, İngilizlerin %59'unun bir etkinlikte ekstra sağlık ve güvenlik önlemleri için daha fazla ödemeye istekli olduğunu ortaya koyuyor, ancak bu oran %77 olan küresel ortalamanın altında. Genel olarak, kadınlar (%61) erkeklere (%55) göre ek önlemler için daha fazla ödeme yapmaya istekli görünüyor. Öte yandan personelin rolü söz konusu olduğunda, Birleşik Krallık'taki tüketicilerin yarısı (%51) bugün bir etkinlikte personelin en önemli rollerinden birinin Covid-19 kurallarına uygunluğu kontrol etmek olduğunu düşünüyor. Neredeyse yarısı, sosyal mesafenin uygulanmasının personelde değer verdikleri bir şey olduğunu belirtiyor.
İlginç Bilgiler
Helsinki Üniversitesi tarafından kedilerin karakter özelliklerinin incelendiği araştırmada, dünyanın en agresif kedileri bizim topraklarımızda yaşayan Van kedileri.