Kimola Bülten 126#: 🤔Dünyayı badem sütü mü yönetiyor?

Apr 03, 2023 - 4 min read

İletişim ve araştırma profesyonelleri için hazırlanan içgörüler, tüketicileri anlamaya yönelik araştırmalar ve tüketici verilerinin kullanım dünyası ile ilgili bu haftanın öne çıkan haberleri sizlerle! Ayrıca bu bülteni podcast olarak dinleyebilirsiniz!

🎧 Spotify'da dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Badem ve Yulaf Sütü Trendi

McKinsey’in ABD’de 1.217 tüketici ile gerçekleştirdiği araştırma, süt ürünleri tüketiminin nabzını tutuyor. Araştırmanın öne çıkan bulgularına göre, tüketicilerin %71’i süt ürünlerini tüketirken, tüketicilerin yalnızca %5’i alternatiflerini tüketiyor. Neredeyse dörtte biri ise, her ikisini de tüketiyor. Öte yandan süt ürünleri alternatiflerinin tüketimi zaman içinde artmaya devam ediyor. Bitki bazlı ürünler tüketen insanların %45'i önümüzdeki üç yıl içinde bu tür tüketimi artırmayı planlıyor. Bitki bazlı tüketim artıyor olsa da, alt kategorilerinde gelgitler var. Örneğin, bitki bazlı içeceklerde soya sütü, badem sütü ve yulaf sütü gibi diğer alternatiflere karşı pazar payını kaybetmiş durumda. Bu süt ürünleri için ne anlama geliyor? Genel olarak, süt ürünlerine bağlılık karışık görünüyor: bitki bazlı alternatifleri deneyen tüketicilerin %49'u süt ürünlerini tüketmeyi bıraktı veya eskisinden daha az tüketirken, yalnızca yaklaşık %45'i normal süt ürünleri tüketimine devam etmeyi planlıyor.

Gen Z'nin İş Hayatında Yenilikçi Yaklaşımı

Oliver Wyman Forum ve The News Movement tarafından ABD ve İngiltere'de 10.000 Gen Z'nin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Gen Z'nin kariyerlerinde değerlerini yansıtan daha dirençli ve pragmatik bir yaklaşım benimsediği görülüyor. Gen Z, cinsiyet değişkenliğine açık ve farklılıklarını kutlayan, iklim değişikliği, cinsiyet çeşitliliği ve gelir eşitsizliğine karşı mücadele eden şirketleri ve markaları tercih ediyor. Diğer nesillere göre, Gen Z mitinglere ve belirli şirketleri protesto etmeye daha yatkın ve bu mücadeleyi işyerlerine taşımaktan çekinmiyorlar. Ayrıca, neredeyse %40'ı işyerinde cinsiyet çeşitliliği hakkında konuşmaktan çekinmezken, diğer nesillerin sadece %24'ü bunu yapacağını söylüyor. Gen Z'nin işverenlerinin bu konuşmalara katılmasını ve kapsayıcı faydalar sağlamasını beklediği görülüyor. Hatta %20'si, işverenlerin sosyal konulara dahil olmaması durumunda başka işlere yönelebileceklerini söylüyor.

Markaların Uygulamalarının Kullanımı

Airship tarafından 10 ülkeden 11.000 tüketicinin katılımıyla yapılan araştırmada, tüketicilerin %78'i perakendecilerin mobil uygulamalarını geçen yıla göre daha sık veya aynı sıklıkta kullanıyor. Bu perakende uygulamalarına olan tercih, yaş grupları ve hane gelir düzeyleri arasında değişiyor. Jenerasyona göre, Milenyum kuşağı (%81) ve Gen X (%79) perakende uygulamalarını geçen yıla göre daha sık veya aynı sıklıkta kullandıklarını bildirirken, bunu %72'lik oranla Gen Z ve Baby Boomers takip ediyor. Yüksek hane gelirli tüketiciler, perakende uygulamalarının düzenli kullanımında %82'lik bir oranla önde giderken, orta gelirli kesim %79 ve düşük gelirli kesim %75 oranında perakende uygulamalarını düzenli olarak kullanıyor. Ayrıca, perakendecilerin mobil uygulamalarını kullanarak alışveriş yapmak, geçen seneye göre en fazla artış gösteren aktivitelerden biri. Araştırmaya katılanların %74'ü, fiziksel mağazalarında alışveriş yaparken markanın mobil uygulamasını kullanacaklarını belirtiyor.

Tüketiciler Alışveriş Deneyimi Tercihleri

Synchrony adlı tüketici finansman şirketinin 1.000 Amerikalı tüketici üzerinde yaptığı bir araştırmaya göre, 2030'a kadar tüketicilerin %80'den fazlası kendilerine özel hazırlanmış deneyimler bekliyor. Ayrıca, tüketicilerin %62'si mağazaların daha az seçenek sunması durumunda alışveriş deneyimlerinin daha basit hale geleceğine inanıyor. Araştırma, tüketicilerin daha kişiselleştirilmiş bir deneyim beklentilerinin yanı sıra, birçok marka arasında ortak tekliflerin bulunduğu çok kanallı bir alışveriş deneyimi de beklediklerini ortaya koyuyor. Örneğin, araştırmaya katılanların %42'sinin, markaların bir konser bileti satın alımını müşterinin takvimine bağlayan ve etkinlik için bir kıyafet ve nereden satın alınacağını öneren bir uygulama gibi bir dizi bağlantılı alışveriş seçeneği sunduğu gelecekteki deneyimlere kaydolma veya katılma olasılığı yüksek.

Satın Alma Kararlarındaki Kilit Faktörler

Auctane tarafından yapılan küresel bir araştırmaya göre, tüketicilerin %41'i çevrimiçi alışveriş yaparken teslimat maliyetinin en önemli faktör olduğunu söylüyor. Araştırmaya katılanların %61'i, yüksek nakliye maliyetlerinin markayla alışveriş yapma olasılığını azaltacağını belirtirken, sadece %6'sı hızlı teslimatın standart olarak beklendiğini ifade ediyor. Araştırmaya göre, tüketicilerin %44'ü iade işleminin zorluğu nedeniyle markayla alışveriş yapmama eğilimindeyken, %81'i iadelerin ücretsiz olması gerektiğini düşünüyor. Ayrıca, araştırmaya katılan her 10 tüketiciden dördü (%42), sipariş durumunun değişip değişmediğine bakılmaksızın günlük olarak takip güncellemeleri istiyor.

Güzellik ve Kozmetik Alışverişlerinde Rehberlik Beklentisi

Space 48 tarafından yapılan araştırmaya göre, tüketiciler çevrimiçi olarak güzellik ürünleri satın alırken ürün sayfalarındaki kaliteli bilgilerin önemli olduğunu belirtiyor. Ayrıntılı ürün açıklamaları, içerik bilgileri, kullanım talimatları ve ürünün boyutunu ve dokusunu gösteren görseller tüketicilerin ilgisini çekiyor. Ayrıca tüketiciler, önceden deneyimlemiş müşterilerin yorumlarını okuyarak ürünleri karşılaştırmak istiyorlar. Bu bağlamda %44'ü yeni cilt bakımı, güzellik ve bakım ipuçlarını öğrenmek için Youtube'da video izliyor. %40'ı ise, Instagram'ı yeni cilt bakımı, güzellik ve bakım ürünlerini keşfetmek için kullanıyor. Öte yandan %60'ı, güzellik ürünleri satın alırken karşılaştıkları en büyük zorluk olarak ideal rengi bulmak için yardıma ihtiyaç duyduklarını belirtiyor ve %62'si, ihtiyaçları için doğru ürünleri öneren test benzeri çevrimiçi bir deneyim sunan bir markadan alışveriş yapacağını belirtiyor.