Kimola Bülten #47: Ben iyiyim de çevrem nasıl?
İletişim ve araştırma profesyonelleri için hazırlanan pandemi süreci içgörüleri, tüketicileri anlamaya yönelik araştırmalar ve tüketici verilerinin kullanım dünyasını kapsayan, bu haftanın öne çıkan içerikleri sizlerle! Haftalık bültenimize abone olmak isterseniz şu linkten abone olabilir, Kimola'dan tüketici içgörüleri edinmek ve tüketici araştırmalarımız hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz de şu linkten bize ulaşabilirsiniz.
İçgörülü bir hafta olsun!
UEFA 2020 başladı!
Kimola.com’dan aldığımız veriye göre UEFA 2020 hakkında konuşan tüketiciler, Heineken ve Just Eat ile etkileşime giriyor. Kitlenin ilgi alanlarından biri de bahis oynamak! Siz de hiçbir üyelik yapmadan, herhangi bir konudaki tüketici görüşlerine ulaşmak isterseniz, Kimola.com'daki İçgörü Motoru'muza bekliyoruz!
Tüketici, sağlığını ve çevreyi tehlikeye atmak istemiyor
Londra merkezli Raw Sport’un 50.000 müşteri ile yaptığı araştırma, tüketicilerin beslenme ürünlerini satın alırken dikkat ettikleri unsurları ortaya koyuyor. Araştırmanın bulgularına göre, katılımcıların yaklaşık dörtte üçü (%72) tamamen süt içermeyen bir diyet uyguluyor ve buna, süt ürünlerinin sağlığa ve çevreye olan olumsuz etkisinin yanı sıra süt endüstrisinde hayvanlara uygulanan zulmü neden olarak gösteriyor. Öne çıkan verilere göre, 2018 ve 2019 yıllarında yulaf sütü satışlarında yaşanan %636’lık artışa bakıldığında, tüketicilerin protein kaynağı olarak hayvansal ürünler yerine bitkisel ürünlere yöneldiği görülüyor.
Koku, güçlü bir hatırlatıcıdır
Babalar Günü yaklaşırken, The Perfume Shop tarafından yaptırılan anket, çocukların 'Tıpkı Baba Gibi' hissettiklerine dair ilginç bulgular sunuyor. Ankette katılımcılara sorulan “hangi yaşta babanız gibi hissediyorsunuz?” sorusuna, kadınların %40’ı gençlik yıllarını ya da daha küçük yaşlarını belirtirken; erkeklerin %48’i 30’lu yaşlarına işaret ediyor. Öne çıkan bir diğer bulguya göre, katılımcıların %38’i iş ahlakı, %37’si mizah anlayışı ve %29’u bağımsızlık gibi olumlu özelliklerini babasından miras aldığını ifade ederken; %18’i öfkesini, %9’u burnunu ve %8’i saçlarını babasından miras almamış olmayı istediklerini söylüyor. Öte yandan, katılımcılara “babalarını hatırlatan koku nedir?” diye sorulduğunda, en popüler cevap (%21) tıraş losyonu kokusu oluyor. Bira (%13) ve taze kesilmiş çimen (%11) ise daha az popüler diğer cevaplar.
Dijitale dönüşen hayatlar kalıcı
Ericsson tarafından hazırlanan tüketici raporuna göre, Covid-19 pandemisinin zorunlu kıldığı günlük yaşam faaliyetlerindeki dijitalleşme, pandemiden sonra da insanların hayatında olmaya devam edecek. Araştırmanın bulguları, 2025 yılına kadar her 2 tüketiciden 1’inin kişisel gelişimleri için e-öğrenmeyi kullanacağını ortaya koyuyor. Ek olarak, tüketicilerin yarısından fazlası tüm eğlence faaliyetlerinin çevrimiçi hale geleceğini; üçte birinden fazlası ise, yiyeceklerini çoğunlukla çevrimiçi sipariş edeceğini belirtiyor. Öte yandan, tüketicilerin %75'i bu sayede hayatın kolaylaşacağını; 10 kişiden 7’si de çevrimiçi güvenlik ve gizliliklerine daha fazla dikkat etmeleri gerekeceğini düşünüyor.
Tüketiciler sürdürülebilir markalara güvenmiyor
Genomatica’nın 2.000 ABD’li tüketici ile gerçekleştirdiği araştırma, tüketicilerin sürdürülebilir moda için alışveriş yapmaya istekli olduğunu, ancak bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadıklarını gözler önüne seriyor. Katılımcıların %88’i sürdürülebilir olduğunu iddia eden markalara hemen güvenmediklerini, yarısından fazlası ise, moda endüstrisinde tüketicileri yanıltmaya yönelik olan bu iddialar yüzünden kararsız kaldığını belirtiyor. Araştırmada, katılımcıların %55’i 'sürdürülebilir giysiler' satın almakla ilgilendiklerini, %48'i sürdürülebilir kıyafetleri nasıl ve nerede bulacağını bilmediklerini söylerken; %42'sinin ise, kıyafetleri neyin sürdürülebilir kılacağı konusunda kafası karışmış durumda.
Pandemi, mali durumlarını yönetme şeklini değiştirdi
Policygenius'un, 18 veya daha küçük yaşta çocuğu olan 1.500 ABD’li ebeveyn ile gerçekleştirdiği “Parents & Money” anketi, 4 ebeveynden birinin (%26), pandemi nedeniyle çocuklarını yetiştirmek için finansal olarak daha az hazır hissettiklerini ortaya çıkardı. Ebeveynlerin %23’ü, geçtiğimiz yıl, kendilerinin veya eşlerinin, çocuklarının eğitimi veya bakımı için küçüldüklerini ya da işlerini bıraktıklarını ifade ederken; 3’te 1’i, pandemi sırasında ekstra harcamalarını ödemek için acil durum, emeklilik ve seyahat tasarruflarını kullandıklarını söyledi. Öne çıkan bir diğer bulguya göre, ebeveynlerin %45’i çocuk sahibi olmaya finansal olarak hazır olmadığını düşünüyor.